YEREL SEÇİMLER
31 Mart yerel seçimlerİnde’de önceki seçimlerde olduğu gibi meydanlar,caddeler,sokaklar seçim afişleri ile donatılmaya başlandı.
31 Mart yerel seçimlerİnde’de önceki seçimlerde olduğu gibi meydanlar,caddeler,sokaklar seçim afişleri ile donatılmaya başlandı.
Her parti gücü ve bütçesi oranında kendi adaylarını tanıtmaya gayret ediyor.
Her parti kendi bütçesi dedim. Bir grup var ki hepimizin bütçesi ile seçim propagandası yapıyor.
Bu durum sorulduğunda birileri“Bal tutan parmağını yalar” çirkin sözüne sığınıyor ve savunuyor.
O balın kendi balı, o parmağın başkasının parmağı olduğunu bilmiyor veya bilmek istemiyor. —Çünkü kendisi de o havuzdan yararlanıyor,nemalanıyor.
Seçim alanında dağıtılan broşürler arasından bir şeyler umuyor, beklenti içine giriyor..
Buradaki seçim vaatleri bazıları için bir şey’de ifade etmiyor.
Beş yılda bir eline geçen fırsatı kendi aklınca değerlendirmeye çalışıyor.
Bilmiyorlar’ki yapılan her harcama kendi ceblerinden çıkıyor.
Kendilerine vergi,harç,ceza olarak döneceğini hesap etmiyor veya edemiyorlar.
Büyük bulvarlara asılan devasa bütçeli resimler, en büyük benim havasını yansıtıyor.
Bilbordlar bu şehirde sadece bir aday var görüntüsünde,
Bir de ülkenin birliğini bütünlüğünü temsil eden herkesin de saygı duymak zorunda olduğu cumhurbaşkanlığı, seçim propogandası olarak hoyratça kullanılıyor.
Seçim’i yerel yönetim seçimi değil, genel seçim havasına sokuyorlar.
Bu bana yerel adayın zayıflığını gösteriyor.
Benim gölgemde olanı seçin anlamını çıkarıyorum.
Bu durum yerel yönetimde seçime girecek adayı da gölgede bırakıyor.
Tabii ki alınan veya alınacak yenilği (mağlubiyet) devletin en tepesindeki kişiyi dolaylı’da olsa etkiliyor,işlevsizleştiriyor.
Diyebilirsiniz ki yeni sistem partili cumhurbaşkanlığı sistemi.
Öyle de olsa ben devletimi yöneten kişinin taraf olmasını zaafa ugramasını istemiyorum.
O makam hepimizin.
Türk milletinin makamı olarak görmek istiyorum.
Dün şehir merkezine indim.Şehir meydanında ki yeraltı çarşısına uğradım.
Çarşının girişindeki ve çıkışındaki kapılarda’ki resimler bir partiye bir adaya ait,başka afiş görmedim.
Kamuya ait yerlerin politize olmasını oldum olası sevmedim.Yadırgadım’da.
Bu seçimler halkın belediye başkanlarından hesap sorması, onların’da hesap vermesini gerektiren seçimlerdir.
Halkımızın sayın başkanlardan :
Seyit Burhanettin Bulvarı’nın isminin neden değiştirildiğini,
Sümer mahallesinin neden kaldırıldığını ve adının neden değiştirildiğini,
Belediyelerce satılan arsaların paralarının ne olduğunu,
Alınan şerefiye paralarının nerelere harcanıldığını,
Neden halkın her geçen gün yoksulaştığını,belediye yardımlarına muhtaç hale getirildiğini,
İlimiz deprem bölgesinde olmasına rağmen devasa 15 katlı binalara neden izin verildigini,
Tarım alanlarının rant uğruna neden imara açıldığını,
Güneşli Tarım Meslek lisesinin münbit arazisinin neden villa arazisine dönüştürüldüğünü,
Talas viyadüğündeki ballı villa parsellerinin akibetinin ne olduğunu,
Ambar kavunu ile ünsalan Ambar arazisinin neden imara açıldığını,
50 yıldır Argıncık’ın neden aynı köy görünümünde kaldığını,
Ecemiş Fay hattının geçtiği alana şehir hastanesinin neden yapıldığını,
Çevre demir yolu projesinin ve Garın akıbetinin ne olduğunu,
1927 yılında doğuya giden ilk demiryolunun Kayseri’den geçmesine rağmen yüksek hızlı tren (YHT)projesinden Kayserinin neden baypas edildiğini,
Türkiye’nin en pahalı suyunun neden Kayseri’de içindiğini ve kullanıldığını,
Daha düne kadar ülkenin bir çok şehrinin örnek gösterdiği Kayseri Sanayisinin durumunu,
Şehir merkezinde ki hastanelerin neden kapatıldığını,
Bahçecioğlu zamanında yapılan doğum hastanesinin neden kapatıldığını ve yıkıldığını,
Köylerin mahalle yapılıp şehrin koskoca bir köy haline getirildiğini
Belediye ekmek büfelerinin yerlerinin neden değiştirilediğini,
Şehrimize göç eden göçmenlerin sorunların nasıl çözüleceğini sormak isterim.
Amacımız’ın, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olduğunu belirterek,yaşadığımız şehrin bir muhasebesinin yapılmasıdır.
Yukardaki sorularımıza cevap verirlermi onu bilemem.
Ben yapılan millet bahçelerinde kek yemek, ayran içmek,yatıp yuvarlanmak istemiyorum.
Okula aç giden yoksul çocuklara bir öyün’de olsa yemek verilmesini
Okullara tıpkı cami ve cami şadırvanlarındaki temizlik görevlileri gibi temizlik elemanları verilmesini istiyorum.
Bulunduğum şehrin yaşanabilir, kültür üreten,örnek bir şehir olmasını istiyorum.
Unutmayın “EHLİNE DENK GELMEYEN HERŞEY ZİYAN OLUR.”
31 Mart yerel seçimlerin adil, şeffaf, güven içinde yapılmasını temenni ediyor, tüm adaylara şimdiden başarılar diliyorum.
0 Yorum