Hedef Gazetesi 38

   Ömür geçiyor takvim yaprakları birer birer değişiyor.Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
    Her geçen yılın muhasebesi başta devlet olmak üzere herkes tarafından yapılır.
   İş adamları bilançolar yaparlar kar zarar muhasebesini gözden geçirirler.
   İşçinin,emeklinin hesap, bilanço Yapmasına gerek varmı bilmiyorum.
   Bildiğim bir şey var. Bunlar aldıkları maaşlarla günlük, aylık yaşarlar. yaşıyorlar da.
 Onların maaşlarını belirleyen kriterler kurumlar vardır.TUİK, İşçi işveren,hükümetin oluşturduğu komisyonlar neyi münasip görürlerse.
   Onlara da şükretmek düşer.
Başka bir çareleri’de yoktur.
  Biz de  bir söz var”YEDİK İÇTİK FATURAYI BİRİ ÖDESİN.”
    Ne yediniz,nerede yediniz, hesap ne kadar.
  Soran varmı,yok soramazsınızda
   Bize İtirazsız ödemek düşer. 
 Biz yemedik,içmedik,biz almadık, biz kullanmadık,biz gitmedik derseniz bozguncu, düzene karşı gelen olarak yaftalanırsınız.
  Hesabı ödetenler direk cebinizden para alarak değil senin haberin olmadan ödetirler.
   Dolaylı vergi ile KDV ile ÖTV ile Deprem vergisi ile MTV ile Yol ,köprü aklına gelmedik yollarla ödetirler.
    Bütçe kalemlerinden şu kadar para trafik cezalarından şu kadar petrolden, sigaradan, İçkiden ekmekten tuzdan hesabını yaparlar.
 Türkiye büyük millet meclisinde günlerce bütçeyi tartışırlar,gelen metnin bir virgülle dokunmadan kesinleştirirler.
    Bir de zaferden galip çıkan asker,komutan gibi mecliste vekiller biz poz verirler. Ardından tatile çıkarlar.
    Dedik ya “yedik içtik faturayı birileri ödesin.”
    Daha çok faturalar öderiz yeterki ağalarımız,efendileriniz rahat etsinler.
    Biz millet olarak anamıza küfür edenlerin şirket vergilerini affetmedik mi ? 
   Muhalefetin deyimiyle beşli çeteleri zengin etmedik mi ?
   Maaşları azmış gibi üçbeş yerden yönetim kurulu üyelikleri vererek ulufeler  dağıtmadık mı ?
   Bir yazarımız öyle diyor “Zavallı sürü hem çobanı hem çobanın köpeği besler.”Hem çobanı hem köpeğini beslemiyor muyuz ?
   Merkez Bankası başkanımız Hafize Gaye hanım kiralar pahalı ben de annemin yanına yerleştim demedi mi ?
  100.000 TL den fazla maaş almasına rağmen.
   Sayın Merkez Bankası başkanı ülkeye yeni gelmesine rağmen işi çözdü.Ama biz anlamadık.
    Doğru söyledi 7500 TL emekli maaşı 11.000 küsür asgari ücretle geçinilemeyeceğini biliyor.
   Biliyor ki emekli, ana baba çocuklarını torunlarını yanlarına alıyor.Bir evde toplu kalıyorlar.
   Belediyelerin sosyal yardım kuruluşlarının yardımları, ramazan aylarında yardım kolileri, zekat paraları.Türk milletinde ki dayanışma bir nebze yoksulluğa çare oluyor.
   Ülkemizde hükümet yoksunluğu yönetiyor.
   Millet’i bunada şükür noktasına getirdiler.
    Toplumun %60’ı asgari ücretle en alt maaşla geçinmeye çalışıyor.Toplanan verginin yüzde altmışını da bunlar ödüyorlar.
    Ülkenin dış borçu 483 milyar $’ı bulmuş.ülkenin atadan kalma değerleri özelleştirme adı altında satılmış çar çur edilmiş.
     Muhalefetin iddiasına göre 128 milyar $ yok edilmiş, Merkez  Bankası’nın dar gün akçeleri,kefen paraları harcanmış, Kur korumalı mevduatla zengin daha zengin edilmiş.
       Borç halka bırakılmış öde ödeyebilirsen.
    İşte böyle bir ortamda yeni bir yıla giriyoruz.
    Pandemi,deprem yoksulluk belimizi bükmüş perişan olmuşuz.
     Bu kadar dertle uğraşırken camilerimizde cuma hutbelerinde yılbaşı kutlamalarının haram olduğu söyleniyor.
    İstanbul’un fethi sırasında papazların “melekler dişimi erkek mi tartışması gibi.”
    Kime söyleniyor. kimler dinliyor, tabiki gelenler.
   Gelenler kim yoksul halk.Hadi oradan diyesim geliyor.
    Faize,hırsızlıga yoksulluga onay verenlerin bunu söylemesi pek inandırıcı olmuyor.
     Ha aklıma gelmişken söyleyim. Ben’ de fetvaya uyuyacam.
     Yılbaşında ARAB AŞI Yaptırıp çocuklarıma,torunlarıma ikram edeceğim. 
     Sayın diyanet yetkilileri yıl başında  ARAB AŞI  yersek günaha girermiş olurmuyuz !
    Gelenin gideni aratmaması dileğiyle yeni yılınızı kutluyor esenlikler diliyorum.
                           İYİ YILLAR.