Hedef Gazetesi 38

“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? Merhum Âkif’in dediği gibi tarihten ders çıkarmıyor, ders almıyor veya tarihi bilmiyoruz. Okumuyor,yorumlayamıyoruz. Ünlü tarihçimiz İlber Ortaylı “bilim adamı olmak için insanların Tarih,Hukuk ve filoloji (Dil) bilmesi gerektiğini vurguluyor” Ülkemiz karışık bir dünya coğrafyasında yer alıyor. İbni Haldunun dediği gibi “Coğrafya kaderdir” Biz bu durumu bilerek isteyerek bileğimizin zoruyla bu toprakları yurt edindik.Kaderini de kabul ettik. Bu topraklarda kalmanın bedelini kanımızla,canımızla ödedik. Geleceğimiz olan gençliğimiz de bunu ödeyecektir. 20. yüzyılda tanımı’mı maruz görün bazı ülkelerinin delileri vardı. Almanya’nın Hitler’i İtalya’nın Mussolini’si İspanyanın Franko’su Rusya’nın Stalin’i gibi. Bunlar bir dünya savaşı çıkararak milyonlarca insanı,insanlığı katlettiler.Savaşlar sonunda imparatorlukların tarihe karıştıgını,devletlerin sınırlarının değiştiğine tanık olduk. Günümüzde’de emperyalist emeller uğruna tarihten ders almayan liderler türemeye başladı. Örnek mi? TURUMP ABD başkanı. İkinci kez başkan seçilen bu kişi Danimarkadan Göronlandı istiyor. Kanada’yı yeni bir eyalet saymaya başladı Panama kanalı sahiplendi. Ukrayna başbakanı Zelenski’yi Beyaz Saray’da bir dövmediği kaldı. Rusya’yı tehdit etmeye devam ediyor.Orta Doğu’yu değiştirip dönüştürüyor. İsrail ile birlikte gizli planlarını açıkça uygulamaya koyuyor. Dünyamızda yeni kapitülasyonlar uygulanmaya başlandı. İran,Rusya ve Çin’in birleşmesini engellemek için her türlü çabayı sarf ediyorlar. Bir tarihçi olarak aklıma Osmanlı Rus / Kırım Savaşı geldi. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Boğazları ele geçirme isteği Osmanlıyı zor durumda bırakınca Rusların sıcak denizlere inmesini istemiyen batının emperyalistleri İngiltere, Fransa,İtalya Osmanlı’ya destek olmaya karar verdiler. Yeniçeri ordusunu dağıtan,ekonomik durumu oldukça kötüleşen Osmanlı’ya sonradan ödenmek üzere borç para desteği veren bu devletler Osmanlıyla birlikte Rusya’ya savaş açtılar ve Rusya’yı yendiler. 1856 yılında Paris anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Osmanlı bir Avrupalı devlet sayıldı toprakları Avrupalıların güvencesi altına alındı. Bunun karşılığında Osmanlı 1856 yılında ıslahat fermanını yayınlamak zorunda kaldı. Rusya Osmanlı bünyesinde bulunan Ortodoksların koruyuculuğunu üstlenerek iç işlerimize karışma haklarını elde etti. Avrupalılardan aldığımız borç para ile Kırım Savaşını yaptık bir müddet sonra bu paraların faizlerini ödemeyince 1881 yılında Diyun-u Umumiye( genel borçlar) idaresi kuran Avrupalılar (İngiliz ve Fransızlar) Osmanlı maliyesine el koydular. Bu durum diğer nedenlerle birlikte Osmanlı Devleti’nin gerilemesi, dağılması ve yıkılmasına sebep oldu. Günümüzde de yine batılı devletler başta ABD olmak üzere Ukrayna’yı Rusya ile savaştırdılar. Amaç Rusya’yı ekonomik ve askeri yönden zor duruma düşürmekti.Bunuda büyük ölçüde başardılar. Bunun sonucu iki devlet’te her yönden yıprandı ancak Rusya Donbas,Donetsk ve Kırım’ı ilhak etti. Tıpkı Osmanlının Kırım Savaşı sonunda ekonomisine maliyesine el koydukları gibi ABD de Ukrayna’nın tüm maden’lerine el koyma anlaşmasını zorla kabul ettirdi. Maalesef dünyamız pek iyi bir durumda değil. Nükleer güce sahip olan devletler insanlığı yakacak yok edecek bir durumda. Ne diyor Putin “Siz Rusya’sız bir Dünya istiyorsanız,ben’de insansız bir dünya isteyebilirim” Geldiğimiz nokta maalesef bu. Anadolu’da güzel bir söz vardır.”“Elden gelen öyün olmaz oda vaktinde bulunmaz” İkinci Dünya Savaşın’dan günümüze Avrupa’yı askeri güç olarak koruyan ABD Avrupa’dan desteğini çektim deme durumunda. Askeri güçten mahrum olan Avrupa şimdilerde askeri güç oluşturma çabasında. Bu durum kısa zamanda gerçekleşmesi mümkün olmayan bir ütopyadır. NATO’nun en büyük ikinci askeri gücüne sahip olan Türkiye çok iyi bir dış politika ve hariciyemizdeki bilgi birikimi ile parlayan bir yıldız olma durumunda gelebilir. Geleceğinizi, o günlerde gören Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını ileri görüşlülüklerinden ötürü kutluyor saygı ve minnetle anıyorum. Merhum ikinci umhurbaşkanımız batı cephesi komutanı İsmet İnönü ; “Yeni bir dünya düzeni kurulur Türkiye’de bu düzende yerini alır” diyordu. Yeni bir Dünya kuruluyor yeni bir düzen oluşturuluyor. ◦ Türkiye’ye düşen görev; ◦ Tecrübeli bilği birikimi olan monşerler diyerek küçümsediğimiz hariciyecilerimizle,tüm toplumla, birlik ve beraberlik içinde tarihi iyi okuyarak yeni Dünya düzenine yön vermesidir. Bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor. Ulularımıza duyrulur.