Siyaset ve Seçimler
14 Mayıs seçimlerine bir hafta kaldı meydanlar coşuyor benim kalabalığım şu kadardı seninki şu kadar.
14 Mayıs seçimlerine bir hafta kaldı meydanlar coşuyor benim kalabalığım şu kadardı seninki şu kadar.
Rahmetli Osman bölükbaşı sapınız çok ama deneniz ne kadar derdi.
Seçim vaatleri havada uçuşuyor ben şunu yapacağım şu kadar yapacağım şu kadar vereceğim.
Elinde imkan var yap.seçimden sonra yapacağım.
Tonyalı biri üç dönem belediye başkanlığı yapmış. hiçbir şey yapmamış dördüncü dönem yine aday halkın huzuruna oy istemek için çıkmış,uyTonyalılar bana üç dönem oy verdiniz başkan seçtiniz hiçbir şey yapmadım.Size söz veriyorum bu dönem beni seçerseniz namus sözü çalışacağım yüzünüzü kara çıkarmayacağım.
Sizinki buna benziyor.
“Siyaset halka hizmet vaadiyle iktidara gelip halkı kendine hizmet ettirme uğraşısıdır.”
Siyaset:Şahın(padişahın)saltanatını koruma sanatıdır.”
Siyaset adamları bir sonraki seçimi, devlet adamları bir sonraki nesilleri düşünür.H. Ali Yücel
Genel olmamakla birlikte bizdeki siyasetçi portvöyü böyledir.
Deneyimlerimiz de bunu gösteriyor.
Dün mutfakta kullandığımız doğal gaz faturalar geldi o kullanılan doğal gaz ve bedeli belirtilmiş ancak faturanın altında “faturanıza esas tutar cumhurbaşkanlığı düzenlemeleri çerçevesinde devlet tarafından karşılanmıştır Karadeniz gazınız hayırlı olsun.”(faturalar bu sefer okuyucu tarafından zillere basılarak bizzat teslim edildi Karadeniz gazı özenle vurgulanarak.)
Biz de buna seçim rüşveti denir.adil mi değil, evinde mutfağında likitTüp gazı kullannanlar ne olacak.(bir tüp 360 TL civarında)
Siyasetçilerin vaatleri ben şu kadar vereceğim diğeri benden dört fazlası hangi bütçeyle hangi gelirle vereceksiniz .
450 milyar $ dış borç 55.4 milyar dolar cari açık siyasetçi oy derdinde.
Beyler övündüğünüz koskoca Osmanlı’nın 1854 yılında kırım Savaşı sırasında alıp çarçur ettiği saray,köşk yaptırdığı (parayı),borçu Cumhuriyet nesiller olarak 1954 yılına kadar biz ödedik.
Buna yabancı değiliz. Siz siyasetçilerin hataları ile yaptığınız bu borçları da Beşikteki çocuklarımız, torunlarımız onlarca belki yüzlerce yıl ödeyeceklerdir. Yetmişli,seksenli, doksanlı yıllarda emekli olanlar kıdem tazminatları ile araba ve ev alıyordu.
Şimdiki gençlerin ev alma araba alma hayallerini yok ettiniz. Bırakın ev almayı,evlenme hayallerinide yok ettiniz.
Gençlerle çıkar telefonunu, kafeler dolu,marka elbiseler giyiyor diye dalga geçtiniz. onların iyi giyinmeye, arabaya binmeye,
tatil yapamaya hakları yokmuş gibi davranırız.
Bunuda kameralar önünde alenen açıktan yaptınız.
Sıra sizde gençler: önünüzde sandık sizinle gırgır geçenlere demokrasi içerisinde hesap sorma vakti.
Ey siyasetçiler dijital dünyadayız her şey kayıt altında.
Bu güç şartlarda savaşı nasıl kazandınız diyen batılı gazetecilere Atatürk ün cevabı: “telgrafla”. Olmuştu.
Ey siyasetçiler:Telgraf çağı değil akıllı iletişim çağındayız.
Unutmayın,İlerde de UTANMAYIN.!
0 Yorum