RÜYALARI HESABA KATMAMIŞTIK
Rahat bir uyku her şeyi düzeltir diyordum. Fakat rüyaları hesaba katmamıştım.
Rahat bir uyku her şeyi düzeltir diyordum. Fakat rüyaları hesaba katmamıştım.
Öyle diyor Tanpınar. Ülkemin içindeki hali anlatan en güzel söz bu olsa gerek.
Ülkede rahat uyku, rahat bir yaşam kalmadı.
Gün geçmiyor’ki yeni, devasa bir sorunda karşılaşmayalım.
İçerde rahat değiliz, dışarda rahat değiliz.
Daha açık ve net bir ifade ile huzursuz bir toplum olduk.
Nereden tutsak elimizde kalıyor üretmiyoruz, ürettiğimiz elimizde kalıyor.Bir plan ve programdan uzağız.
Hiçbir şeyi planlayanmıyoruz.
Ülkeyi dedikleri gibi bir şirket gibi yönetiyorlar.
Onu da beceremiyorlar.
Geldiğimiz durum ortada.
Eğitimden ,sağlığa, sosyal güvenlkten, güvenliğe,adalete her şey tel,tel dökülüyor.
Enterasan olan da ülkeyi bu hale getirenler yine ülkeyi biz düzeltiriz iddiasındalar.
Neden bu durumdayız.Ülkeyi bu duruma kimler getirdi deyip hesap soran yok.
Malesef,Algı olguyu geçti. Nereye, nerelere kadar gideceğimiz meçhul.
Devlet, Ana görevlerini yapamıyor.
Okullar açıldı.Okulların temizlik sorunu bile çözülemedi.
Öğretmen açığı kapatılamadı, ücretli,sözleşmeli, kadrolu ,uzman, uzman olmayan diye öğretmenler bölündü.Okullar nitelikli niteliksiz diye ayrıma tabi tutuldu.Okullarda güvenlik soruları oluştu.Öğrenci güvenli değil, öğretmen güvenli değil kısaca kimin eli kimin cebinde belli değil.
Hali vakti yerinde olanlar çocuklarını özel okullarda okuyorlar.Onlar için sorun yok.
Eğitimdeki fırsat eşitliği ortadan kaldırıldı.
Maalesef okullar bir ticarethane’ye dönüştürüldü.
Taşımalı eğitim sistemiyle köy okullari kapatıldı.
Sadece okullar kapatılmadı.Bununla birlikte şehirlere göç yoğunlaşırken köyde tarım ve hayvancılık bitirildi.
Sağlıkta ve Adalet’te de farklı değiliz.Adalete ve hukuka güven %30’ların altına düştü.
Hasta garantili hastaneler geçiş garantili yollar, köprüler ile birilerini zengin ettik etmeye de devam ediyoruz.
Sokaklarımız güvenli insanlarımız güvenlik içinde değil.
Gün geçmiyor ki bir veya birkaç kadınımız, çocuklarımız gençlerimiz öldürmüş olmasın.
Uyuşturucu kullanma yaşı ilkokullara kadar düştü.
Önlem alamaz isek gençliğimiz heba olacaktır.
Ülkemizde en önemli bir sorun da kimilerine göre 10 milyon kimilerine göre 5 milyon mülteci. maalesef sayılarını bile bilemiyoruz. Bu sorun güvenliğimizi, demografik yapımızı tehtid ediyor.
Bugünlerde üçüncü Dünya savaşından söz edilmeye başlandı.
5./8 milyonluk bir İsrail ABD’nin İngiltere’nin desteğiyle Orta Doğu’yu kan Gölü’ne çevirdi soykırım yapıyor.
Dünya üç maymunu oynuyor görmedik, duymadık,bilmiyoruz.
Bir zamanlar Orta Doğu’da ağabey pozisyonu ile bir ağırlığı olan herkese eşit mesafede bulunan bir Türkiye yok artık.
Bir ağırlığımız da kalmadı.Çünkü taraf olduk.
Türkiye İsrail arasında zikzaklar çiziyoruz ticareti bilen kesemedik.
Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk “yurtta sulh,Cihanda sulh”Ülkemizde Barış dünyada Barış.
”Araplar arasındaki mücadeleye sakın taraf olmayın”
Biz ne yaptık bunun tersini.Şam Emevi camii’nde namaz kılmaya kalktık.Mısır’la ,Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan ile aramızı açtık.
Onlara en ağır ifadelerde bulunduk.
Zalim Sisiden Kardeşim Sisi’ye,Zalim Eset’ten,Esat’a döndük.
Bu günlerdede aramızı düzetmeye çalışıyoruz.
Bu bile güzel bir gelişme.Aklın yolu bir.
Müslüman kardeşler sevdasına kapıldık sonuç ortada.
Geçen sene bugünlerde İsrail başbakanı Netanyahu ile ABD de el sıkışıp ülkemize davet ettik. Bu sene onun Türkiye’ye saldırısını dillendiriyoruz.Geldiğimiz ,getirildiğimiz nokta bu.
Ülkeyi bir şirket gibi yönetirseniz sonuç bu olur.
“Rahat bir uyku her şeyi düzeltir diyordum fakat rüyaları hesaba katmadık”
Berat bakanın söylediği gibi at izi it izine karıştı.Sonumuz hayrola.
0 Yorum