Hedef Gazetesi 38

   Normalin anlamı alışıldık şaşırtıcı olmayan olağan demektir.
  Bir başka anlatımla kurallı alışıla gelene uyandır.
  Hayatımızın her alanında normal olanı maalesef yaşayamıyoruz.
 Sıralamaya çalışırsak;
 Eğitim hayatında normal miyiz ? Devletin başlıca görevlerinden biri olan eğitimde hayatımızda neler görmedik ki devlet okullari,özel okullar,dershaneler,kurslar normal okul,nitelikli okullar demekki niteliksizler de var .
   Bu okullarda eşitlikçi bir yaklaşım var mı ? Ülkemde Diyanete bağlı 6271 Kur’an kursu milli eğitime bağlı 3910 anaokulu var.
  Doğaldır ki bu okullarda mezun olanlar için iş ve meslek hayatında farklı olmaları da normal olsa gerek.
  Gelelim sağlığa bu da devletin ana görevlerinden biri.Herkese eşit sağlık hizmeti vermek.öyle mi,olmadığı ortada.Devlet hastaneleri,şehir hastaneleri özel hastaneler,özel poliklinikler
   Paran varsa yaşa yoksa kaba tarifi ile sürün öl mantığı 
  Özel hastanede görev yapan bir profesor rahatsızlanınca çalıştığı hastaneyi aramış bir saniye hocam sizleri müşteri hizmetlerine bağlıyorum anonsunu duymuş. 
  Anladım ki hastanelerdeki hastalar birer müşteri gözüyle görülmeye başlammıştır.
   Randevu alabilmek için hatırlı insanları devreye sokma dönemi başladı ilaç tedariki ayrı bir sorun haline geldi
Bu durum sizce normal mi?
   Güvenlik sistemimiz farklı mı adalet sistemimiz farklı mı
  Yapılan anketlerde adalete güvensizlik % 70/80 lere dayanmış
   Soruyorum kanun devleti miyiz,hukuk devleti miyiz? kişiye göre kişilere göre kararların verildiği tutuksuz yargılanmanın esas olduğu hukukçular tarafından adalet bakanımız tarafından defalarca dile getirilmekte ancak uyan var mı bilmiyorum.
   İnsanlar arasındaki ilişkiler normal mi komşuluk ilişkileri normal mi ?
   İnsanlar önceleri memleket daşlık güderlerdi. Başka şehirlere gidenler gittikleri yerlerde ayrı mahalleler oluştururlar dernekler kurarlar hayatlarını devam ettirirlerdi.    Şimdilerde fikri birliktelikler insanları şehirleştiriyorlar İnsanlar geçim sıkıntısında iş bulmak,çocuk okutmak için köyleri kasabaları terk ediyorlar.Köylerin boşalması tarım ve hayvancılığı bitiriyor üretemiyor,üretemiyoruz.Ne üreten ne de tüketen hayatından memnun.Tabii ki Bir eli ya da bir eli balda olanlar yaşam standartları yüksek olanlar hariç
   Çevre duyarlılığımız kalmadı.Küresel ısınma bahane edilip ormanlarımız tahrip ediliyor yakılıyor sonra da ellerimizi tersine çevirip yağmur dualarına bel bağlıyoruz
  Çin’in  23 yıllık su ihtiyacının yapılan barajlarla stoklandığını öğreniyoruz
   Maalesef bizim büyük şehirlerimizde yaşayanların,  idarecilerin kulakları Meteoroloji’den gelecek haberlerde.
   Anadolu’da bir tabir var “su akar Türk bakar”öyle değil mi?
   Ülkemde, normal olmayan insanlar haline geldik.Basından ve yayın organlarından eşini öldürenler,çocuklarını öldürenler,trafikte ki magandalar, uyuşturucu madde kullananların durumu maalesef iç açıcı değil
Sokaklarda gezmenin
maliyetinin olduğu bir duruma geldik
    SORUNLAR saymakla bitmiyor bitecek gibi de değil.
   Bir de dünyadaki hareketlerin etkisi Kafkaslar,Balkanlar, Orta Doğu coğrafyasındadaki gelişmeler hepsi bizi derinden etkiliyor
 Çağrım : içeride birlik
beraberlik dışa karşı kararlı tutum
Yoksa 6/7 milyonluk İsrail 1,5 milyar Müslüman topluluğuna kafa tutar
  Ne diyordu Merhum Mehmet Âkif’ Girmeden tefrika bir millete düşman giremez toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
   Tefrika‘dan uzak sen ben,sizin,bizim kavgasından uzak olmak zorundayız
   Bu işi başlatacak ve nihayetlendirecek olanlar siyasilerimiz,yöneticilerimiz ve devlet adamlarımızdır.
  Normal olanı yaşamak zorundayız. 
  Yoksa bu memlekete kötülük yapmış oluruz.Bu durum
hepimize zarar verir.
   Haydi Herkes göreve…