Hedef Gazetesi 38

     Ülkemin bence en önemli sorunlarından biri hiç kuşkusuz (göçmen)mülteci sorunudur.
Ülkemde içişleri bakanına göre 2.500.000 AK PARTİ başkan Vekili Numan kurtulmuşa göre 5 milyon civarında cumhurbaşkanı sözlüsüne İbrahim Kalın a  göre 6 milyon civarında Suriyeli bulunmaktadır.
  Güney doğu illerimizde Kilis’te sanırım çoğunluğu yakın olmaya başladılar. Hatay,Gaziantep te neredeyse üçte bir kadar Suriyeli göçmen bulunmaktadır
Ülkemin illerinin büyük bir bölümünde yerleşik hale geldiler Kayserimizde iki yıl önce 80.000 civarındaydı.
 Şehirlerimizde varoşlar, kendi sosyal alanlarını oluşturdular.
 Eski Çevre ve şehircilik Bakanı Özhaseki ve dışişleri Bakanımıza göre ülkelerine Dönmeleri sanayi ve çalışma alanlarımızda büyük boşlukların olacağı yönündedir.
 Bir diğer tanımı ile sigortasız ucuza çalıştırlan  işgücü anlamındadırlar.
 Suriyeli mültecilerin yanında doğu sınırımızdan ülkemize giren Afgan ve Pakistanların sayıları da bir o kadardır.
 Demografik yönden ülkemizin ilerde en büyük sorunu bu olacak gibidir.
 Bu konuya tarihe not düşmek açısından parmak basmak istedim.
 Ülkemin bir diğer açmazı da yabancılara Türk vatandaşlığı verilmesidir.
 Anayasamızda ve kanunlarımızda Türk vatandaşlığının kimlere verileceği hakkında açık ve net hükümler vardır.
 Ne yazık ki son zamanda çıkarılan kanunlarla 250.000 $ karşılığında mülk alanlar( sanırım bu miktar biraz şimdilerde yükseltildi )
Türkiye cumhuriyeti Vatandaşı yapıldılar.
Ecdadımızın kanıyla sulanmış vatan Toprağımın ve vatanımın  bu kadar ucuz olmaması gerekir.
 Türkçe bilmeyenlerin veya ikinci dili Türkçe olmayanların Türkiye cumhuriyeti vatandaşı yapıldığı Sosyal medyada görüntülenmektedir.
 Bu insanlar seçimlerde oy kullanmaya başladılar.
 1960 ve 70’li yıllarda köylerimizde fenni sünetçiler dolaşırlardı.”Bugün sünnet yarın deniz derlerdi.”
 Benzetmek gibi olmasın ama bugün tapu yarın vatandaşlık, daha sonra ülkemin kaderini belirleyen seçimlerde oy kullanma hakkı.
 Bu durum bu kadar basit olmamalı basite indirgenmemeli.
 İnşallah bunun acısını ileride yaşamayız. Yapılan hatalar bir an önce düzeltilmelidir.
 Ne diyordu merhum Necip Fazıl
“Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya. 
 Öz yurdumuzda garip öz vatanımızda parya olmak istemiyoruz.Bu böyle biline.