DÜN MÜ , BUGÜN MÜ?
Altmışlı,yetmişli yıllar,Pazar günü sabah kalkınca sinemaya mı, Tiyatroya mı veya statta maç var oraya’mı gitsek kararını verirdik.
Altmışlı,yetmişli yıllar,Pazar günü sabah kalkınca sinemaya mı, Tiyatroya mı veya statta maç var oraya’mı gitsek kararını verirdik.
Stad’a gideceksin kale arkasından bir bilet,uzun bir kuyruk, beton sekmelerin üzerine oturarak bir külah çekirdek yanına yarım ekmek çaman işdahla hem yiyecek hem maç seyrediyeceksin.
Arada bir de hakeme çağırıp bağırıp kızacaksın.
Yanındaki Sanayii çıraklarının doğaçlama sözlerine tanık olacaksın.
Bir’de takımın galip gelirse oh ne ala bir hafta onu konuşacaksın.
O hafta maç yoksa şehrin muhtelif yerlerindeki tahta panolardaki afişlerden gideceğin sinemayı belirleyip yazlık veya kışlık sinemalardan birinden bilet alıp salonda yerini alacaksın.
Filmin tam heyecanlı yerinde film koparsa hep beraber makinise çağırıp bağıracak,stres atacaksın.
Film seyrederken bazen ağlayacaksın veya kahkahalarla güleceksin.
O anda yanında oturanların sözlerine kulak kabartacaksın.
Filmin bitimi ile sırayla biraz da itişerek salonu terk edeceksin.
Sinemanın kapısında satılan Teksas,Tommiks kitaplarını alıp evde okuyabileceksin.
Bazan’da İstasyon caddesi ndeki Devlet tiyatrosuna gidip sessiz ,sakin,gürültüden uzak güzel bir tiyatro oyunu izleyeceksin.
Daldık gittik uzun geçen yıllara. Şimdilerde bu etkinlikler şehirde yok gibi veya biz bilemiyoruz, veya gidemiyoruz.
Evlerde televizyonlar.ellerde tabletler,telefonlar. Dünyayı bir anda seyrediyoruz.
Her şeyden ve herkesten uzak yalnız başına bir yaşam.
Bireysel cetleşmeler,WhatsApp yazışmaları Messenger,İnsta gram.Oradan oraya savrulup duruyoruz.
Hangisi daha iyidir sorusuna cevap : Sinema,Tiyatro,Stat maç benim favorimdir.
Orada sosyalleşme, insan davranışlarında iyileşme, dayanışma,güven ve paylaşma vardı.
Şimdilerde bireysel tek başına elinde telefon,tablet.Sadece senin baktığın küçük bir ekran. Kendi dünyanla baş başa bir yaşam.
Okumayı, yazmayı, konuşmayı, dertleşmeyi,
Toplumsal dayanışmayı unuttuk veya unutturulduk.
İçe dönük bir yaşam’a mecbur kaldık veya bırakıldık.
Aile içinde su,çay,kahve istemeyi,söyleşileri çetleşerek (yazışarak)yapar olduk.
Ne yazık’ki toplumun ve toplumların geldiği, getirildiği nokta bu.
Ne diyelim sonumuz hayrola. İYİ PAZARLAR.
0 Yorum